Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miraç Burak Gönültaş, çocuklarda artan sosyal medya kullanımının, yanlış karakterlerin rol model alınmasına neden olduğunu bununda çocuk yaşlarda işlenen suçları arttırdığını söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miraç Burak Gönültaş, çocuk yaşta işlenen suçların nedenlerine değindi. Gönültaş, çocukların içselleştirdikleri öğrenimleriyle toplumda birey haline geldiklerini belirtip, “Çocuk hakları sözleşmesinin birinci maddesinde çok önemli bir vurgu var, ‘ bir memlekette suçu önlemek istiyorsanız öncelikle çocuk suçluluğunu önlemek lazım’. Yetişkinliğinde suça karışan bireylerin büyük bir çoğunluğunun çocukluktan suç işleyerek bugünlere geldiğini görüyoruz. Çocukların neden suça karıştığını inceleyecek olursak, bu durum çok boyutlu bir konu. Hukuki yönünün yanı sıra Biyopsikososyal yönü de önemlidir. Çocukların sosyalleşmesi çok önemlidir. Doğup büyüyorlar ve bir anda bu toplumun bireyi haline gelemiyorlar. Aile, okul, eğitim, çevre ve arkadaş grupları ile toplumun değerleri ve kurallarını öğreniyorlar, içselleştiriyorlar ve uygulamaya başlıyorlar. Böylelikle o topluma ait bir birey haline geliyorlar” dedi.
“En büyük problemlerden biri sosyalizasyon”
Gönültaş, suça sürüklenen çocuklarda görülen en büyük problemin sosyalizasyon problemleri olduğunun altını çizerek, “Suça sürüklenen çocuklarda gördüğümüz en büyük problemin de özellikle sosyalizasyon problemleri ile ilişkili olduğunu görüyoruz. İçinde bulunduğu toplumun kurallarına uyum sağlayamamış çocuklar, toplumda yaşanan bazı problemlerden doğrudan doğruya etkilenmektedirler. Türkiye’de çocuk suçluluğuyla ilgili istatistiklere baktığımız zaman, çocuklar adli sisteme gelmeden önce belirli bir süreçten de geçiyorlar. Özellikle anti sosyal davranışları bağlamında. Bu anti sosyal davranışları her çocuk gösterebilir ancak bazı çocuklar müdahale edilmediğinde daha ciddi anti sosyal davranışlar gösterebilirler. Bu davranışları yıkıcı, bozucu davranışlar olarak tanımlıyoruz. Bu yıkıcı bozucu davranışlar suç ve ceza yasasında herhangi bir ceza olarak karşımıza çıkmıyor ancak diğer suçları hazırlayıcı bir altyapı oluşturuyor.” dedi.
“Aile ilgili önemli”
Gönültaş, ailenin yanlış tutumunun çocukları suça daha fazla sürükleyebileceğini ifade edip, “Ailelerin yetersizlikler ve ilgisizlikleri de bu durumu etkiliyor. Bazı ailelerin çocuk suçluluğunda oluşturduğu ters fonksiyonları var. Çocuk suçlular özellikle bu suçları etraflarındakilerin davranışlarıyla görerek öğreniyorlar. En önemli olan nokta ise bir suç işlediği zaman bu davranışından vicdan azabı duymaması. İşlediği bu suç ailesi tarafından yüceltilirse ve kahramanlaştırılırsa, bu çocukların çok daha fazla suça sürüklenmesine etki etmiş oluyorlar.” Şeklinde konuştu.
Sosyal medya etkiliyor
Prof. Dr. Miraç Burak Gönültaş, özellikle sosyal medyada karşılaştıkları yanlış karakterleri rol model alan çocukların suç olaylarına karışabildiklerine vurgu yaparak şunları söyledi. “Bir diğer faktör ise pandemi ile beraber çocuklarda ve gençlerde sosyal medya kullanımı çok arttı. Sosyal medyada da çocuklara örnek sağlıklı bir kimliğe sahip bireyler rol model alacakları bir kimlik yok. Sosyal medyada daha şaşalı hayatlar, zengin olmuş insanlar ve lüks yaşam süren insanlar var. Özellikle de erkek çocuklar bu duruma daha çok özenerek o bireyleri kendilerine rol model olarak alıyorlar. Şu andaki toplum yapısında ekonomik unsurlarla birlikte zengin olmak, güçlü olup zorbalık yapmak ve bunun karşılığında hiçbir olumsuz durumun olmaması bu insanları itibarlı saygın biri gibi gösteriyor. Kişi itibar ve saygınlığa; okul başarısı, kendi parasını kazanmak gibi legal yollardan başaramıyorsa illegal yollara başvuruyor. Bu durumda da mafyatik tipler çocuklarda cazibe oluşturup bazı suç olaylarına karışmalarına da neden oluyor”